Ana içeriğe atla

Boşluğun Hafızası



Boşluğun hafızası, İstanbul’un Karaköy semtinde yer alan Zürafa Sokak’a yerleştirilen, mimari üretimin hafızayla ilişkisini araştıran bir çalışmadır.

Mekânın geçmişteki kullanımı ve bugün içine kapatılan sokakları, yalnızca fiziksel değil; tarihsel ve duygusal bir katman oluşturmuştur.

Bu sokakta yaşamış, görünmez kılınmış, susturulmuş kadınların deneyimleri, ana fikri şekillendirmiştir.


Bastırılmış olanın yüzeye çıkması, kaybolan seslerin mekânda tekrar duyulması fikriyle oluşturulmuş bir kavramsal çerçeveyi temsil eder.




Burada yaşamış kadınların bedenleri, isimleri ve hikâyeleri unutulmuş olsa da, mekân onların varlığını taşır.

Bu yüzey, artık bir inşa alanı değil; bir yankı alanıdır.

Açıklık, sessizlik, boşluk: Hepsi mekânın hatırlama biçimleri olarak yeniden yorumlanır.







Sol tarafta geçmişteki yapının yıkılmadan önceki durumu yer alırken, sağda bu boşluğun bir anı tarlasına dönüşmüş hali görülür.
Bu karşılaştırma, mimari tasarımın geçmişi yok saymak yerine onunla bir ilişki kurabileceğini gösterir.

Yıkım sadece fiziksel bir kayıp değil, aynı zamanda bir sessizleştirme biçimi olabilir.
Bu üretim, mekânı yeniden hatırlama ve yoklukla kurulan ilişki üzerinden tanımlar.






Sokaklar yalnızca birer geçiş güzergâhı değil; birer iz, birer hatırlama hattı hâline gelir.

Mekân artık yalnızca dıştan geçilen bir yer değil; geçmişle karşılaşılan, düşünmeye çağıran bir boşluktur.










Bu kolajlar, yapı içinde hayal edilen mekânsal anları temsil eder.






Mekân aracılığıyla hatırlamak üzerine bir arayış.


Mekânın tanıklık eden olabileceğini düşünerek üretildi.


Bir sokakla ilişki kurulduğunda sadece fiziksel bir geçiş değil; geçmişle kurulmuş sessiz bir ilişki de açılır.

Boşluğun hafızası, suskun kalmış seslerin, yıkılmış yapıların ve görünmeyen hikâyelerin yüzeye çıktığı bir belleği kurmayı amaçladı.














Yorumlar