Her sabah aynı saatte, aynı otobüs durağında karşılaştığı adamın asla konuşmadığı ama artık varlığına alıştığı bir figür haline gelmesi ve otobüs seyahatlerinin birbirine benzemesi,
Her gün işten dönerken aynı ışıkta bekler. O anlarda, hayatının da bir ışıkta bekliyormuş gibi sabitlendiğini düşünür. Işık yeşile döner, adım atar ama düşünce aynı kalır:
Yirmi kat çıkan bir apartman asansöründe, her gün başka biriyle birkaç saniyelik sessizliğin paylaşıldığı o anlar. Hiç konuşulmaz, asönsörden inildikten sonra şehir sakininin içinde sıradaki alışkanlığı bilinçsizce devam eder.
Modern kentin standartlaşmış ve ritüelleşmiş tekrarları arasında tekdüze hale gelen anılara yabancılaşma mekanları
Tekrara dayalı zamansal katmanların arasında bellek silikleşir; fakat mekânın ritmik düzenlemeleri, geçiş ve yönelim kurguları sayesinde bu sürekliliğe kırılmalar eklenebilir.
Blokların arasındaki ritim, kullanıcıda bir yabancılaşma hissi yaratırken; bu hissin izinden gidilen bir gezinti, monoton çevrede potansiyel yeni mekânların izlerini sürer.
Tekdüzeliğin içerisinde kimliksizleşmiş anılar burada kendine yer bulur.
Yorumlar
Yorum Gönder